Le Clarence

Şef Christophe Pelé’yi La Bigarrade adlı restorandaki günlerinden tanıyorum. Özellikle Fransızların genelinin aksine kabuklu deniz ürünlerini tıpkı İspanyol ustalarının yaptığı gibi kusursuz pişirmesi ile aklımda yer etmişti. Burası kapandıktan sonra Şef Pelé Paris’in gastronomi sahnesine Le Clarence ile fevkalade bir dönüş yaptı. Son birkaç yıldır beni bu kadar etkileyen ve tatmin eden başka bir restoran olmadı. Hatta şunu bile iddia edebilirim: Le Clarence, geçici trendler nedeniyle arka plana itilen Fransız mutfağının bence geri dönüşünü muştuluyor. Modern trendlerin aksine lezzetten feragat etmeden yemeklerinde terre-mer ilişkisini başarı ile yansıtıyor. Ambiyans olarak etkileyici bir yer. Hayli lüks ve klasik bir dekora sahip. Fiyatlar henüz L’Ambroisie ve L’Arpège gibi üç yıldızlı restoranların seviyesinde olmasa da yine de hayli yüksek.