Şeyhmuz Kebap Salonu

4
Lezzet Puanı

Kebabı zırhla çeken nadir yerlerden biri.

İsterseniz bir mektupla başlayayım yazıya. Âşık olduğum kebaba yazıyorum bu mektubu: Senin değerini bilemedik. Bilemediler. Seni kurtaracak gücüm yok ama en azından bir ufak hediye verebilirim sana. Sana değer verenlere değer vererek kolektif ayıbımızın azıcık önüne geçebilirim. Şeyhmuz Usta gibi. Kebabı hâlâ zırhla çeken birkaç yerden biri İstanbul’da. Eskiden içkiliydi. Şimdi değil çünkü lisansları alınmış. Baştan söyleyeyim. Ezme gerçekten güzel. O da elle çekilmiş. Sonra gerçek manda yoğurdu. Düzgün de bir salatalık turşusu. Bundan iyi başlangıç can sağlığı. Şeyhmuz kebap: Büyük ve şişman bir köfte gibi. Zırh çekimi. Domates, biber, sarmısak ve nane. İsteyene fıstık veya kaşar da oluyormuş. Maalesef çok pişmiş. Geri yolluyorum. İkinci gelişinde içi sulu kalmış. İlk iki lokma nefis. Ama sonra ağzıma sinir geliyor. İyi temizlenmemiş; bırakıyorum. Bıraktığım anda önümüze yuvarlak şişte çekilen Mardin kebap geliyor. Ağzınıza layık. Tuz ve yeşillikler sadece. Acılı değil. Kuzu boşluk ve danadan yapılmış. Neden kuyrukyağı yok diye soruyorum. Müşteri istemiyormuş. E ne yapalım? Müşteri, damak fukarası olsa da velinimet. Arkadan patlıcanlı kebap. Bu İstanbul’da yediklerimin en iyisi. Tek eleştirim: Tuzu az. Bu arada damak zevkiniz benim gibiyse az pişmiş söyleyin kebapları. O zaman orta pişmiş gelecek. Zırhta çekildiği için çatal değdirir değdirmez dağılacak. Bu kötü değil, iyi olduğunu gösteriyor. Ayrıca kebaplar mis gibi odun ateşinde piştiği için o nefis is kokusu da içlerine sinmiş.

Tavsiye Yemekler

Adres ve İletişim Bilgileri

Adres
Mollafenari Mahallesi, Atik Alipaşa Medresesi Sokak 4/A, 34120 Fatih/İstanbul

Siz ne düşünüyorsunuz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir